kabuklu bir deniz hayvanı ne demek?
- Conch.
kabuklu
- Kabuğu olan.
- İstakoz, yengeç, karides, odun biti, su piresi ve midyeleri içeren büyük bir eklem bacaklı sınıfı.
- Podded.
- Crustacea.
- Crustacean.
- Crusty.
- Having a shell.
- Having skin.
- Having bark.
- Crustaceous.
kabuklu ağız
- Bulaşıcı ektima
- Scabby mouth.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
deniz
- Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlesi.
- Bu su kütlesinin belirli bir parçası.
- Sınırsız genişlik, çokluk, yoğunluk.
- Aydaki düzlükler.
- Geniş alan.
- Yer kabuğunun çukur kesimlerini dolduran, bağlı olduğu anadenize göre daha az derin, karasal sahanlıkları daha yaygın ve karaların etkisine çokça açık tuzlu su alanları.
- Büyük su kütlesindeki dalgalanma.
- Büyük su kütlesi.
- Çok, bol.
- Derya.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kabuklukabuklu ağızkabuklu amiplerkabuklu arteryolkabuklu bitkabuklu bitlerkabuklu deniz hayvanıkabuklu deri yangısıkabuklu eklembacaklılar ailesikabuklu hayvankabukla ilgilikabuklanmakabuklanmakkabuklanmamakkabukları pul pul soyulanbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase