kabadayılık etmek ne demek?
- Kabadayı gibi davranmak.
- To act with bravado.
- Bluster.
- Bully.
- Hector.
- Swagger.
kabadayı
- Fiziki veya psikolojik üstünlük sağlayarak istediğini yaptıran.
- İyi dövüşen, korkusuz, kendine özgü namus kurallarının dışına çıkmayan kimse
- Külhanbeyi, racon kesen.
- Yürekli.
- Mc: Cesur, kahraman, cengaver. Eskiden kabadayılar ağırbaşlı, fenalıktan kaçınır, iyiliği sever insanlar oldukları için muhitlerinde hürmet görürlerdi. (O.T.D.S.)
- Bir şeyin en iyisi, başta geleni.
- Babayiğit, mert, koçak.
- Korkusuz, iyi dövüşen.
- Rowdy.
- Bully.
kabadayılık taslamak
- Kabadayı gibi davranmak, kabadayı gibi görünmeye çalışmak.
- To bluster, to play the tough.
kabadayılık
- Kabadayı olma durumu veya kabadayıca davranış, heriflik
- Bullying.
- Bravado.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.