kabadayı ne demek?
- İyi dövüşen, korkusuz, kendine özgü namus kurallarının dışına çıkmayan kimse
Ramazan, sertliği, zulmü ile ün salmış bir kabadayı idi.
H. E. Adıvar - Babayiğit, mert, koçak.
- Külhanbeyi, racon kesen.
- Fiziki veya psikolojik üstünlük sağlayarak istediğini yaptıran.
- Yürekli.
- Mc: Cesur, kahraman, cengaver. Eskiden kabadayılar ağırbaşlı, fenalıktan kaçınır, iyiliği sever insanlar oldukları için muhitlerinde hürmet görürlerdi. (O.T.D.S.)
- Bir şeyin en iyisi, başta geleni.
- Korkusuz, iyi dövüşen.
- Rowdy.
- Bully.
- Blusterer.
- Hector.
- Toughie.
- Roughneck.
- Bulldozer.
- Hoodlum.
- Hooligan.
- Rapscallion.
- Rough.
- Ruffian.
- Swashbuckler.
- Tough.
- Villain.
- Tough guy.
- Rough fellow.
- Manly.
- Brave person.
- Fireeater.
- Self professed hero.
- Truculent.
kabadayıca
- Kabadayıya yakışır bir biçimde.
- Kabadayı gibi olan.
- Swashbucling.
kabadayılanma
- Kabadayılaşmak, kabadayılanmak işi.