kızıl çardak gülü ne demek?
- Crimson rambler.
crimson
- Koyu kırmızı
- Kırmızı boya
- Koyu kırmızıya boyamak
- Kıpkırmızı olmak, kızarmak.
- Kırmızılaştırmak, kızarmak, kıpkırmızı olmak
kızıl
- Parlak kırmızı renk.
- Bu renkte olan
- Aşırı derecede olan
- Komünist.
- Genellikle küçük yaşlarda görülen, bulaşıcı, yüksek ateşli, kırmızı renkte geniş lekeler döktüren, kuluçka dönemi üç dört gün süren tehlikeli hastalık.
- Altın.
- Altın, para.
- T. Kırmızı, alrenk.
- Rusty.
- Lurid.
kızıl aba
- Devşirme çocuklara giydirilen lokma dikişli kırmızı renkte üst dolama.
çardak
- Tarla, bahçe vb. yerlerde ağaç dallarından örülmüş barınak.
- Asma vb. bitkilerin dallarını sardırmak için direklerle yapılmış yer
- Kameriye
- (Mimarlık) Sarmaşıklı ağaç, asma ya da çiçek sardırılan direkler üzerine oturtulmuş kafesli çatı. Tarla bekleyenlerin, içinde ya da üstünde oturup yattıkları ağaç dallarından yapılmış gölgelik.
- Pergola.
- Bower.
- Trellis.
- Alcove.
- Arbour.
- Booth.
gülü
- [gülüipi] : Koyunların ayaklarını birbirlerine bağlamakta kullanılan ip. (Saçıkara *İslahiye -Gaziantep) [gülüipi] : (Yenikent *Aksaray -Niğde)
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kızılkızıl abakızıl adalarkızıl akbabakızıl akçekızıl alın isketekızıl altınkızıl ardıçkuşukızıl ayak hastalığıkızıl baş ördekkızıkkızıklıkızkız almakkız arkadaşkız arkadaşım ile beraberim.kız böceğiçardakçardaklıçardakotuçardaksızÇardarpçarçar erkan ı cuvanıçar naçarçar u yekçar yanlısıÇAçabaçaba gerektirmeyençaba göstermekçaba harca