kıvrılmak ne demek?

  1. Eğrilip bükülmek.
  2. Kıvrık bir duruma gelmek.
  3. Yuvarlak bir biçim almak.
  4. Dar bir yere büzülerek yatmak

    Bulunduğum yerde kıvrılıp yatmanın bir kolayını arıyordum.

    Y. K. Karaosmanoğlu
  5. Dönmek, sapmak
  6. Katlanmak, bükülmek, kırılmak.
  7. Yol dönemeçli, virajlı olmak.
  8. (en)Sweep.
  9. (en)Crook.
  10. (en)Curl.
  11. (en)Shrivel.
  12. (en)To be curled.
  13. (en)To coil up.
  14. (en)To curl up.
  15. (en)To twist.
  16. (en)To curl.
  17. (en)To be folded.
  18. (en)To be turned back.
  19. (en)Curve.
  20. (en)Swirl.
  21. (en)Twirl.

kıvrılma

  1. Kıvrılmak işi, bükülme
  2. Yer kabuğunun içten gelen etkenlerle dalgalı bir biçim alması.
  3. Yerkabuğunun oluşum evreleri boyunca, yer teknelerinde birikerek kalın katmanlar oluşturan tortuların, içgüçlerin yarattığı yan basınçlarla sıkışıp sertleşerek, dalgalı bir yüzey durumunda yükselmeleri olayı. bkz. kıvrımlı dağlar.
  4. (en)Being curled or twisted.
  5. (en)Folded.
  6. (en)Contortion.
  7. (en)Crook.
  8. (en)Swirl.
  9. (en)Folding.
  10. (fr)Plissement

kıvrılmamak

  1. (en)(neg. form of kıvrılmak) be twisted, twist about, wriggle about, curl up, curl, bend, crisp, frizz, frizzle, huddle up, meander, snuggle, squirm, tuck, tuck up, tuck up one's legs, twine itself, twist, wiggle, wind, wriggle.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kıvrılmakıvrılmamakkıvrılmış şeykıvrıla kıvrıla gitmekkıvrılankıvrılarak akmakkıvrılarak uzanmakkıvrılımkıvrıkkıvrık havai fişekkıvrık kenarlı fötr şapkakıvrık kuyrukkıvrık mide kurdu
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın