kıvanç duymak ne demek?
- Övünmek
- Mutlu olmak, sevinmek.
Daha sonra olacakları harfiyen bilmeme rağmen, ben bile kıvanç duyardım o an orada bulunmaktan.
Elif Şafak - To feel proud.
övünmek
- Bir niteliği sebebiyle kendini yücelmiş sayarak bundan abartmalı bir biçimde söz etmek, iftihar etmek
- Kendi kendisini övmek, tefahür etmek
- Sing one's own praises.
- Brag.
- Praise oneself.
- Boast.
- Be proud.
- Vaunt.
- Pride oneself on.
- Plume oneself upon.
kıvanç
- Övünme
- İftihar eden.
- Sevinç.
- Övünç, iftihar.
- Memnuniyet.
- Övünen, güvenen.
- Gladness.
- Pleasure.
- Proper pride.
- Elation.
kıvançer
- Kendisiyle övünen yiğit.
- Kıvanç-er.
duymak
- Bilgi almak, öğrenmek, haber almak.
- İşitmek, ses almak
- Dokunma, koklama vb. duyularla algılamak, hissetmek
- Nesnelere dokunmakla onların sıcaklık, soğukluk, sertlik, ağırlık, hareket vb. fizik durumlarından bilgi edinmek, hissetmek.
- Bir ruh durumu içine girmek
- Sezmek, fark etmek, hissetmek
- Hear.
- Come to know.
- Feel.
- Catch.