kırılmış madde ne demek?
- Parçacık irilikleri kırma ve ezme işlemleriyle küçültülmüş olan madde.
- Scrapped matter.
kırılmış parça
- Fragment.
kırılma
- Kırılmak işi.
- Yürürken salınma, nazlı yürüyüş.
- Saydam bir ortamdan başka bir saydam ortama geçen bir ışının doğrultusunu değiştirmesi.
- Işının, yoğunlukları değişik iki ortamın birinden ötekine geçerken doğrultusunu değiştirmesi olgusu.
- Bir ışının, saydam bir ortamdan öbürüne eğik olarak geçerken doğrultusunun değişmesi.
- Belirli bir ışınımın, optik bakımdan bağdaşık olmayan bir ortamda yayılma hızı değişimleriyle ya da bir ortamdan başka bir ortama geçmeyle yayılma doğrultusunu değiştirmesi.
- Işık demetinin yönünün, içine girdiği ortam tarafından değiştirilmesi.
- R.
- Refracting.
- Refractive.
madde
- Duyularla algılanabilen, bölünebilen, ağırlığı olan nesne, özdek
- Bir şeyi oluşturan öge.
- Yasa, sözleşme, antlaşma vb. metinlerde, her biri başlı başına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen bölüm
- Sözlük ve ansiklopedilerde tanımlanan, anlatılan kelime, ad veya konulardan her biri
- İleri sürülen sorun.
- Para, mal vb. ile ilgili şey.
- Kendi içinde bütünlüğü olan anlatım.
- Bk. özdek
- Bk. sınar
- Uzayda yer kaplayan ve kütlesi olan her şey.