kılıçlı ne demek?

  1. Kılıç taşıyan

    Seni gelin edeceğiz, kılıçlı bir subayın koluna gireceksin.

    H. E. Adıvar
  2. Kılıcı olan.
  3. Üzerinde kılıç motifi olan

    Memleketimde bir de kılıçlı liyakat madalyası kazandım.

    F. R. Atay

kılıç

  1. Bu silah kullanılarak oynanan, hedef bölgesi baş, gövde ve kollar olan bir tür kılıç oyunu
  2. Uzun, düz veya eğri, ucu sivri, bir veya her iki yüzü keskin, kın içinde bele takılan, çelikten silah
  3. Saban ökçesini oka bağlayan ağaç parçası.
  4. Bir timar ya da zeametin çekirdeğini oluşturan parçasına verilen ad.
  5. Uzun namlulu, namlusu düz veya meyilli, bir ya da iki ağızlı, üzerinde balçak bulunan, oluklu veya oluksuz olabilen, ucu sivri, kın içinde bele takılan ateşsiz silah.
  6. (en)Sword.
  7. (en)Blade.
  8. (en)Claymore.
  9. (en)Glaive.
  10. (en)Saber.

kılıçlı baston

  1. (en)Swordstick, sword cane.

kılıçlılar

  1. Osmanlı toplumundaki askerîler sınıfını oluşturan üç takımdan askerlikle uğraşanlar; ötekiler: yöneticiler, ulema.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kılıçlı bastonkılıçlılarkılıçla çarpışmakkılıçla kesmekkılıçla vurmakkılıçla yol açmakkılıçla yürümekılıçkılıç ağzıkılıç alayıkılıç bacakkılıç balığı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın