küskün küskün ne demek?
- Küsmüş olarak, gücenmiş olarak. Gücenik, dargın bir biçimde.
Sabiha onun terliklerini giymiş, sofada küskün küskün oturuyordu.
Ahmet Hamdi Tanpınar Zarf.
küskün
- Küsmüş olan, gücenik, dargın, muğber
- Küstüm otu.
- Gelişmemiş, küçük kalmış.
Repining.
Sore.
Sulky.
Cross.
Put out.
Peeved.
Disgruntled.
küskünleşme
- Küskünleşmek işi.
küskün
- Küsmüş olan, gücenik, dargın, muğber
- Küstüm otu.
- Gelişmemiş, küçük kalmış.
Repining.
Sore.
Sulky.
Cross.
Put out.
Peeved.
Disgruntled.