küs küs ne demek?
- Sessizce ve büzülmüş bir durumda.
- Sullenly, angrily, peevishly, resentfully.
küs
- Küsmüş, dargın.
- Tabi olmak, ittiba etmek, uymak.
- Offended.
- Stuffy.
- Angry.
- Cross.
- Peeved.
- Sullen.
- Put out.
küsaha
- Süprüntü.
küs
- Küsmüş, dargın.
- Tabi olmak, ittiba etmek, uymak.
- Offended.
- Stuffy.
- Angry.
- Cross.
- Peeved.
- Sullen.
- Put out.