köreltici göz kamaşması ne demek?
- Bir süre, herhangi bir nesnenin görülmesine engel olacak derecede güçlü gözkamaşması. bkz. göz kamaşması.
Blinding glare.
Blindmachende Blendung
Éblouissement aveuglant
körelt
[köreltmek] atrophy, dull, rust, blunt, damp, damp down, dampen.
köreltme
- Köreltmek işi.
göz
- Görme organı.
- Bazı deyimlerde, görme ve bakma.
- İyi veya kötü nitelikler, tutkular, duygular anlatan bakış.
- Bakış, görüş.
- Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak
- Delik, boşluk
- Çekmece.
- Terazi kefesi.
- Bk. ada.
- Kartlar üzerinde açılan ve içerisine mikrofilm parçası geçirilen delik.
kamaşma
- Kamaşmak işi.
- Bir optik dizgedeki yüzeylerden film üzerine yansıyarak resimdeki sertliği azaltan ya da resmin niteliğini bozan, istenmeyen ışık. TV
- Televizyon ışıtaçlarında, gerçekte etkilenmemesi gereken fosforlanmalı bölgelerin etkilenmesinden doğan ve bu bölgeye düşen ışık.
Flare, dazzle.
Überstrahlung
Éblouissement