köprücük ne demek?
- Küçük köprü.
- Köprücük kemiği.
- Bkz. pontikulus
- Ponticulus
küçük
- Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, büyük karşıtı
- Yaşı daha az olan
- Niceliği az olan
- Niteliği aşağı olan, bayağı.
- Geri aşamada.
- Değersiz, önemsiz
- Büyümesini, gelişmesini henüz tamamlamış olan
- Kısık, parlak olmayan(ses)
- Small.
- Little.
köprücük kemiği
- Omuz başıyla göğüs kemiğinin üst ucu arasında bulunan ve derinin altında belli olan uzunca kemik.
- Omuz kemerinin ön parçası olan ince uzun kemik. Klavikula.
- Clavicle.
- Collarbone.
- Collar bone.
- Claviculae
- Clavicula: küçük anahtar
köprücükkemiği
- Omuz başıyla göğüs kemiğinin üst ucu arasında bulunan ve derinin altında belli olan uzunca kemik.