judge ne demek?
- Yargıç
- Hakim
- Hakem
- Aralarında uyuşmazlık olan iki kişinin arasını bulan kimse
- Bilirkişi
- Yahudi tarihinde krallardan önce hüküm süren hâkimlerden biri
- Hükmetmek
- Hüküm vermek
- Muhakeme etmek, yargılamak, bir mesele hakkında fikir edinip karar vermek
- Doğrusunu araştırmak
- Tenkit etmek
- Bir davayı çözmek.
- Hüküm vermek, muhakeme etmek, yargılamak, karara varmak, hakemlik etmek, değerlendirmek, değer biçmek, tahmin etmek, anlam çıkarmak, kanısında olmak
yargıç
- Millet adına, yargı yetkisini kullanarak yasaya aykırı davranışlarda veya uyuşulmayan işlerde yasayı yerine getirmekle, adaleti gerçekleştirmekle görevli kimse, hâkim.
- Ulus adına, bireylerin birbirleri ve bireyle devlet arasında çıkan uyuşmazlıkları yasalara göre ve yargı yolu ile çözümleyen kişi.
- Adjudicator.
- Commissioner.
- Judge.
- Justice.
- Bench.
- Recorder.
- Arbiter.
- Arbitrator.
judge advocate
- Askeri hukuk müşaviri
- Askeri hakim
- Askeri savcı
judge advocate general
- Savunma bakanlığı birinci hukuk müşaviri
- Askeri başsavcı
- Askeri hukuk dairesi baş müşaviri