ittifak etmek ne demek?
- Anlaşmak, uyuşmak, bağlaşmak
Hazır bulunanların hepsi tatlı dil, güler yüz taraftarlığında ittifak etmiş gibiydiler.
Ö. Seyfettin To agree.
To be unanimous.
To be allied.
Ally.
Confederate.
ittifak ettirmek
Confederate.
ittifak devletleri
- Bk. anlaşık devletler
Central Powers.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.