itham etmek ne demek?
- Suçlamak, suçlu görmek
Ortada Nihat Efendi'yi itham edecek hemen hemen hiçbir delil yok.
R. N. Güntekin - Accuse, impute, charge, criminate, delate, impeach.
itham edici
- Denunciatory.
itham
- Suç isnat etmek
- Töhmetlendirmek
- Kabahatli görünmek
- Töhmetli olmak
- Suçlama, suçlu görme
- Kabahatli görmek
- Imputation.
- Accusation.
- Accusing.
- Indictment.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.