square ne demek?
- Meydan
- Kare
- Şehir içindeki meydan veya küçük park
- Beraberliği sağlamak [spor.]
- Kare yapmak, kare kare yapmak, karelere bölmek.
- Kare, dört köşeli, dik açılı
- Yerleştirmek, düzeltmek, dik tutmak, ayarlamak.
- Omuzları enli
- Doğru, âdil, insaflı
- Halletmek, ödemek, para yedirmek.
- Namuslu
- Uydurmak, uymak, bağdaşmak
- Tam, kesirsiz
- Tam, açık
- (argo) modadan habersiz, gençlik fikirlerine karşı koyan, eski kafalı
- (bir sayının) karesini almak
- Kare, dördül: gönye, T cetveli, iletki
- Etrafı dört sokakla sınırlanmış arsa, ada
- Iki sokak arasında mesafe
- (dama tahtasında) hane
- Dört köşeli hale getirmek
- Doğrultmak, doğru tutmak (bilhassa omuzları)
- Uydurmak
- Uygun kılmak
- Ödeşmek, hesabını temizlemek
- Off (bir şeyin kenarlarını) dört köşeli hale getirmek.
- Örümcek kafalı kimse; çok tutucu/resmi davranan kimse.
meydan
- Alan, saha
- Yarışma, eğlence veya karşılaşma yeri
- Bulunulan yer ve çevresi, ortalık
- Fırsat, imkân veya vakit.
- Mevlevi tekkelerinde ayin yapılan yer.
- Arsa.
- Open space.
- Square.
- Arena.
- Agora.
square accounts
- Hesaplaşmak
- Hesapları ödemek
- Borçları ödemek
- Hesapları kapatmak
square accounts with
- Hesaplaşmak, hıncını almak