indent first line ne demek?
- İlk satır girintili
ilk
- Zaman, sıra, yer ve önem bakımından ötekilerden önce gelen, son karşıtı
- Herhangi bir şeyin en önde olanı, önce geleni
- Birinci olarak, en başta.
- Kind of person; 'I don't like people of his ilk'.
- First.
- Primary.
- The very first.
- Original.
- Beginning.
- Early.
indent
- Satırbaşı yapmak
- Çift nüsha olarak hazırlamak
- Sipariş vermek
- Resmen istemek
- Sipariş, talep
- Kenarını işlemek, dişli yapmak, kertmek, çökertmek
- Çentmek
- Bere, çentik
- Basmak
- Içeriden başlamak, içerlek yazmak, paragraf başı yapmak
indent at
- Girinti yeri
first
- En büyük
- İlk, birinci, baş
- Başlangıç
- Baş yer, birincilik
- En tiz ses
- Birinci mal
- Ayın ilk günü
- Evvelâ, ilk önce, başta, en ileride
- İlk defa olarak
- Ondan evvel
line
- Dizi, sıra
- Kuyruk, sıra
- Dize
- Hat
- Çizgi, yol, hat
- Çizmek, çizgi çizmek
- Satır
- Ip, sicim
- Iplik
- Içine astar koymak, astarlamak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
indentindent atindent contentsindent from leftindent graphicindent levelindent levelsindent list byindent markerindent positionindenindeneindenesiaindenizationindensasyonfirstfirst first aidfirst aid coursefirst aid kitfirst aid manfirst aid outfitfirst aid postfirst aid stationfirst aid teamfirsfirsafirsadfirsat kollamakfirsek