firsat kollamak ne demek?
- Bide ones time
bide
- Bedenin belden aşağı bölümlerini yıkamakta kullanılan tuvalet aracı.
- Bedenin belden aşağı kısımlarını yıkamakta kullanılan bir araç.
- Bk. bide
- Bidet.
- To dwell; to inhabit; to abide; to stay.
- To remain; to continue or be permanent in a place or state; to continue to be.
- To encounter; to remain firm under ; to endure; to suffer; to undergo.
- To wait for; as, I bide my time.
- Dwell; 'You can stay with me while you are in town'; 'stay a bit longer--the day is still young'.
- See Abide.
firsa
- (C: Firas) hayız bezi.
firsad
- Kırmızı dut.
kollamak
- Olmasını, ortaya çıkmasını beklemek, gözetmek
- Göz önünde tutmak, gözlemek
- Korumak, gözetmek
- Watch.
- To watch.
- To search.
- To protect.
- To look after.
- To watch for.
- To look out for.