incontiguous assimilation ne demek?
- Uzak benzeşme
uzak
- Uzak yer.
- Gidilmesi çok süren, çok ötelerde bulunan, ırak, yakın karşıtı
- Arada çok zaman bulunan.
- Eli, gücü veya hükmü yetişmez.
- İhtimali az olan.
- Ayrı, birbiriyle yakın ilgisi olmayan
- Yer.
- Recluse.
- Standoffish.
- Away.
incontiguous metathesis
- Uzak göçüşme
incontinence
- Kendine hakim olamama
- Duramama
- Çişini tutamama
- Kendini tutamama
assimilation
- Bkz. asimilasyon
- Benzeyiş, benzeşme
- Özümseme, özümleme, sindirim