assimilate to ne demek?
- Benzetmek
benzetmek
- Bir şeyde başka şeye benzeyen yönler bulmak
- Kötü bir duruma getirmek, bozmak.
- Benzer duruma getirmek.
- Dövmek.
- Do one's job for one.
- Knock galley-west.
- Liken.
- Compare.
- Assimilate.
- Simulate.
assimilate properly
- Sindirmek
assimilate
- Benzetmek
- Uydurmak
- Özümsemek, hazmetmek
- Yiyecekleri hazımdan sonra beden ile birleştirmek
- Teşbih eden
- Hazmedici, özümseyici.
- Benimsenmek
to
- -e
- -e doğru, yönüne doğru, tarafına
- Ile
- -e kadar, -e değin, derecesine kadar
- -e dair
- -e nazaran, -e nispetle
- -e göre
- Hakkında, için
- Mak, mek (mastar edatı).
- -e dogru