incertitude ne demek?
- Şüphe
- Tereddüt
- Kararsızlık
- Kesinsizlik
şüphe
- Kuşku
- Kuruntu.
- Bk. kuşku
- Doubt.
- Fears.
- Suspicion.
- Uncertainty.
- Dubiousness.
- Disbelief.
- Discredit.
incerek
- Zayıfa yakın, incecik.
- Somewhat slender or thin.
- Rather delicate.
ince
- Kendi cinsinden olanlara göre, dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı.
- Zayıf
- Taneleri ufak, iri karşıtı.
- Küçük ayrıntıları çok olan, aşırı özen gerektiren, kaba karşıtı.
- Akışkanlığı çok olan, yoğun ve koyu olmayan (sıvılar).
- Tiz (ses), pes karşıtı
- Hafif, gücü az
- İyiden iyiye, enikonu, ayrıntılı
- Fine.
- Slender.