imposing out ne demek?
- Kalıplı kıyafetli
kalıplı
- Kalıplanmış olan.
- Düzgün, biçimli
- İri yapılı, heybetli.
imposing a curfew
- Sokağa çıkma yasağı uygulama
- Tüm iş yerlerinin belli bir saatte kapanmasını ve tüm vatandaşların evlerinde kalmalarını gerektiren düzenlemeler getirme
imposing a heavier tax burden
- Vergileri yükseltme
- Daha yüksek bir vergi yükü getirme
out
- Dışarı çıkarmak, çıkarmak, dışarı atmak, kovmak, nakavt etmek
- Ünlem,, dışarı dışarıda
- Dışarıya
- Dışında
- Arasından
- Meydana, ortaya
- Sız (kalmış)
- Bütün bütün, tamamen: sonuna kadar
- Yüksek sesle
- Edat dışarıya, dışarıda
Türetilmiş Kelimeler (bis)
imposing a curfewimposing a heavier tax burdenimposing appearanceimposing closureimposing presenceimposingimposing sanctionsimposinglyimposibiliteimposiblimposibleimposeimpose a blockadeimpose closureimpose conditionsimpose curfewoutout and aboutout and awayout and homeout and outout and outerout at elbowsout at heelsout at the elbowsout backououabainouahtouakarioubliette