implicated in ne demek?
- Bulaşmış, karışmış
- Dahil olmuş
- İçine girmiş
- Parçası olmuş
implicated
- Suçlayan bir şekilde, ilgisi olmuş
- İma edilen, anlatılan
- Anlatılmak istenen
- Suçlayıcı bir şekilde bulaşmış
implicate
- Dahil etmek, bulaştırmak
- İçermek, içine almak, kapsamak
- Karıştırmak, sokmak
- İma etmek, dokundurmak
- Birbirine sarmak dolaştırmak
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
- Lair.
- Cave.
- Hole.
- Burrow.