imperative sentence ne demek?

  1. Emir cümlesi

emir

  1. Osmanlı Devleti'nde beylerbeyi ve Tanzimat'tan sonra sivil paşalığın ilk derecesi.
  2. Peygamberimizin soyundan gelen.
  3. Büyük bir hanedana mensup kimse.
  4. Araplarda ve daha başka Müslüman ülkelerde bir kavim, şehir veya ülkenin başı.
  5. Bir makamdan öbürüne geçerken görevliye verilen belge.
  6. Talimat, ferman.
  7. İstek.
  8. Abbasi Devleti'nde başkomutan.
  9. Borsada menkul değer alıp satmak amacıyla aracılara yazılı ya da sözlü biçimde yapılan bildirim.
  10. Bk. buyruk

imperative statute

  1. Amir hükümler içeren yasa
  2. Uyulması zorunlu yasa

imperative

  1. Emir, zorunluluk, emir kipi
  2. Zorunlu, mecburi, zaruri
  3. Emreden
  4. Gram

sentence

  1. Cümle, tümce
  2. Mahkum etmek, hakkında hüküm vermek
  3. Ceza vermek, hüküm giydirmek
  4. İlam, karar, hüküm

Türetilmiş Kelimeler (bis)

imperative statuteimperativeimperative dispositionsimperative languageimperative modeimperative moodimperative provisionimperativelyimperativenessimperativalimperatifsentencesentence beginningsentence completionsentence methodsentence of a courtsentence of nullitysentence of statementsentence schemasentence stresssentence structuresentesentsent aftersent backsent forsent forward
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın