ilticac ne demek?
- Karışık olma, karışma.
karışık
- Dolu
- Aynı nitelikteki şeylerden oluşmuş.
- Karışmış olan, düzensiz, dağınık, intizamsız.
- Saf olmayan.
- Çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan
- Anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan, çapraşık
- Halk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan.
- Miscellaneous.
- Heterogenous.
- Not pure.
ilticacı
- Defector.
iltica
- Güvenilir bir yere sığınma, sığınma.
- Sığınmak. Melce' ve penaha varmak. Birinden himaye istemek.
- Refuge.
- Asylum.
- Defection.
- Taking refuge.
- Seeking refuge.