iltica etmek ne demek?
- Sığınmak.
Kovalıyorlarmış, kaçmış, saklanmak için saraya iltica etmek istemiş.
A. Gündüz - Take refuge in, defect, take sanctuary.
iltica hakkı
- Sığınma hakkı.
- Right of asylum.
- Right of sanctuary.
iltica
- Güvenilir bir yere sığınma, sığınma.
- Sığınmak. Melce' ve penaha varmak. Birinden himaye istemek.
- Refuge.
- Asylum.
- Defection.
- Taking refuge.
- Seeking refuge.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.