ilmi adab ne demek?
- Yemek, içmek, yatıp kalkmak, giyinmek, sefer gibi hallere dair hadisler için, ilm-i hadis istılahında kullanılan tabirdir. (Osmanlıca'da yazılışı: ilm-i âdâb)
ilmi ahbar
- (Bak: İlm-i hadis) (Osmanlıca'da yazılışı: ilm-i ahbâr)
ilmi ahlak
- Törebilim.
- Ahlak bilgisi. (Osmanlıca'da yazılışı: ilm-i ahlâk)
adab
- Toplumsal yaşayış bilgisi usulleri.
- Aktöre.
- (Edeb kelimesinin çoğuludur.) Usul, yol, yordam, davranış kaideleri, terbiye. Ahlak ve terbiyenin gerektirdiği konuşma ve hareket tarzı. Adaba uymayanlara edepsiz denir."Edipler edepli olmalı" yani yazarlar, edebiyatçılar dine, ahlaka ve terbiyeye uymalı. Aksi halde edebiyatçı adına layık olamazlar, edepsiz olurlar.(Sünnet-i Seniyyenin meratibi var. Bir kısmı vaciptir, terkedilmez. O kısım, Şeriat-ı Garra'da tafsilatiyle beyan edilmiş. Onlar muhkemattır. Hiçbir cihette tebeddül etmez. Bir kısmı da, nevafil nevindendir. Nevafil kısmı da iki kısımdır. Bir kısım, ibadete tabi Sünnet-i Seniyye kısımlarıdır. Onlar dahi Şeriat kitablarında beyan edilmiş. Onların tağyiri bid'attır. Diğer kısmı, "adab" tabir ediliyor ki, Siyer-i Seniyye kitablarında zikredilmiş. Onlara muhalefete, bid'a denilemez. Fakat adab-ı Nebevi'ye bir nevi muhalefettir ve onların nurundan ve o hakiki edebden istifade etmemektir. Bu kısım ise (örf ve adat), muamelat-ı fıtriyede Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselamın tevatürle malum olan harekatına ittiba etmektir. Mesela: Söylemek adabını gösteren ve yemek ve içmek ve yatmak gibi halatın adabının düsturlarını beyan eden ve muaşerete taalluk eden çok Sünnet-i Seniyyeler var. Bu nevi Sünnetlere "adab" tabir edilir. Fakat o adaba ittiba eden, adatını ibadete çevirir. O adabdan mühim bir feyz alır. En küçük bir adabın müraatı, Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselamı tahattur ettiriyor; kalbe bir nur veriyor. Sünnet-i Seniyyenin içinde en mühimi İslamiyet alametleri olan ve şeaire de taalluk eden Sünnetlerdir. Şeair, adeta hukuk-u umumiye nev'inden cemiyete ait bir ubudiyettir. Birisinin yapmasıyle o cemiyet umumen istifade ettiği gibi, onun terkiyle de umum cemaat mes'ul olur. Bu nevi şeaire riya giremez ve ilan edilir. Nafile nev'inden de olsa, şahsi farzlardan daha ehemmiyetlidir. Sünnet-i Seniyye, edebdir. Hiçbir mes'elesi yoktur ki, altında bir nur, bir edeb bulunmasın! Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselam ferman etmiş: $ Yani : "Rabbim bana edebi, güzel bir surette ihsan etmiş, edeblendirmiş." Evet Siyer-i Nebeviyyeye dikkat eden ve Sünnet-i Seniyyeyi bilen, kat'iyyen anlar ki: Edebin envaını, Cenab-ı Hak, Habibinde cem'etmiştir. Onun Sünnet-i Seniyyesini terkeden, edebi terkeder. L.) (Osmanlıca'da yazılışı: âdâb)
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ilmi ahbarilmi ahlakilmi ahvali cevvilmi arzilmi asarilmiilmi bedenilmi bediilmi belagatilmi beyanilmilm i ahcarilm i ahlakilm i arzilm i didanadabadab ı muaşeretadab ı umumiyeye mugayir işaretleradab u erkanadabeyiadabı milliyeadabı muaşeretadabı umumiyeadabı umumiye aleyhinde işlenen suçadabımuaşeretadaada balığıada bana, adayım sanaada barbusuada byron