ileri sürme ne demek?
- Sanığın savunmasını yaparken, üstüne atılan suça karşı yaptığı açıklama ve bildiriler.
- To mention, to expose.
- Adduction.
- Combattre, contester, proférer
ileri sürmek
- Der-meyân (doğrusu: dermiyân) etmek.
- Allege.
- Propose.
- Propound.
- Submit.
- Weave.
- Assert.
- Bring forward.
- Contend.
- To bring forward.
ileri sür
- Brought forward
sürme
- Sürmek işi.
- Sürme mantarıgillerin yol açtığı ve tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı, rastık.
- Kapı kanadını içeriden kapama, dolap kapağını yerinde tutma vb. işlere yarayan ve yuvası içinde ileri geri sürülebilen sistem, sürgü
- Masa ve dolapta küçük çekmece.
- Sürülerek kullanılan.
- Kirpik diplerine sürülen siyah boya, is
- Mantarıgillerin yol açtığı ve tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı, rastık.
- Çapraza alınan güreşçiyi çelme takılacak duruma getirip düşürebilmek için gerisingeri götürme.
- Mantarıgillerden ileri gelen ve tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı; kör, rastık, is, kurum, karamuk, karadoğu.
- Driving.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ileri sürmekileri sürileri süren kimseileri sürerekileri sürülenileriileri alan oyuncusuileri almakileri aritmetikileri atılmaileri atılmakileri bağlantıileri bağlılıkileri beslemeileri bir tarihe atmakilerdeilerdekiilerdeki faydalanmailerdeki yararlanmailerginsürmesürme camsürme çekmeksürme hastalığısürme kalaylamasısürme kapaksürme kapak kilidisürme mantarıgillersürme mantarlarısürme penceresürmsürmanşetsürsür git devinimsür git hal kuramısür sil yöntemisüra