ikame sınırı ne demek?
- Aynı miktar malın üretiminde kullanılan üretim faktörlerinin, birbirinin yerine kullanımının giderek azalıp olanaksız hâle geldiği, eş ürün eğrisinin kuzeybatı ve güneydoğu ucundaki noktalar.
- İki mal tüketildiği varsayımı altında, aynı fayda düzeyinin korunması koşuluyla malların birbirinin yerine tüketilmesinin giderek azalıp olanaksız hâle geldiği, kayıtsızlık eğrisinin kuzeybatı ve güneydoğu ucundaki noktalar.
- Substitution frontier.
ikame
- Yerine koyma, yerine kullanma.
- Ayağa kaldırma, ayakta durdurma.
- Dava açma.
- Yerine konulan, yerine geçen.
- Yerine koyma ya da kullanma.
- Bir mal veya üretim faktörünün diğer bir mal veya üretim faktörü yerine kullanımı.
- Bk. yerdeşim
- 1) (kalıt töresi = mîrâs hukuku'nda:) a) ale'l-âde ~:yedek harcama. b) fevkal-âde ~: son kalıtçı atama. 2) (vekillik sözleşmesinde:)başkasını kendi yerine geçirme.
- Oturtmak. Mukim olmak. Yerleştirmek. İskan eylemek. Bulundurmak. Meydana koymak. Vücuda getirmek. Dava açmak. Ayağa kaldırmak. Kıyam etmek.
- Substitution.
ikame elastikiyeti
- Bk. ikame esnekliği
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ikameikame elastikiyetiikame elastikliğiikame esnekliğiikame etkisiikame etmekikame i davaikame malikame mallarikame numunesiikamikaika etmekikabikadikadı kanadilsınırı aşmasınırı aşmaksınırı aşmışsınırı ortak olmaksınırında olmaksınırını belirlemesınırını belirlemeksınırsınır açısınır akımısınır akımı yoğunluğusınır alayısınıfsınıf 1 çözücüsınıf 2 çözücüsınıf 3 çözücüsınıf adedi