sınıf ne demek?
- Öğrencilerin yıllık öğrenime göre ayrıldıkları bölümlerden her biri.
- Çeşitli amaçlarla oluşmuş kümeler.
- Ders okutulan yer, dershane, derslik.
- Önemlerine, niteliklerine göre kişi veya nesnelerin yerleştirildiği kategorilerden her biri
Üçüncü sınıf bir gazeteciydi.
N. Cumalı - Takımlardan oluşan birlik, dalların alt bölümü.
- Belli ortak belirtileri olan tek tek nesneler öbeği.
- Bir toplumda, aynı görevi yapan, aynı yararı sağlayan, aynı şartlarda yaşayan büyük insan grubu, klas
Parter, her sınıftan insanla hıncahınç dolu idi.
R. N. Güntekin - Canlılarınsınıflandırılmasında kullanılan bir taksonomik terim olup takımların bir araya gelmesiyle oluşur. Örnek: Pisces (Balıklar).
- Bazı böcek sosyetelerinde görülen şekil farklılıkları olup belli bir görevi yapan birey toplulukları. İşçi, eş, kraliçe gibi. Klâsis.
- Canlıların sınıflandırmasında takımların bir araya gelmesiyle oluşturulan taksonomik grup.
- Kısım, bölüm, tabaka.
- Canlıların sınıflandırılmasında kullanılan ve takımların bir araya gelmesiyle oluşan bir taksonomik grup, klas, klasis.
- Classroom.
- Schoolroom.
- Sort.
- Category.
- Grade.
- Branch.
- Circle.
- Denomination.
- Estate.
- Form.
- Genus.
- Order.
- Race.
- Rank.
- Rate.
- Sphere.
- States.
- Caste.
- Range.
- Corps.
- Species.
- Kind.
- Type.
- Standing.
- Standard.
- Character.
- Rating.
- Degree.
- League.
- Quality.
- Stratum.
- Class.
- Classe.
- Klasse
- Classe
- Classis: bölüm
- Classis
sınıf 1 çözücü
- Class 1 solvent.
sınıf 2 çözücü
- Class 2 solvent.