ihsan etmek ne demek?
- Bağışta bulunmak, bağışlamak.
Allah bir de kız çocuk ihsan etseydi, bu ismi verecektim.
R. H. Karay - Bkz. ihsan buyurmak
- Vouchsafe.
ihsan
- İyi niyet ve ihlasla, bütün işlerin en hayırlısını ve en güzelini en iyi şekilde yapma.
- Bağışlanan şey, kayra, lütuf, inayet, atıfet.
- Karşılık beklemeden yapılan yardım, iyilik.
- Bağışlama, bağışta bulunma.
- İyilik etme, iyi davranma.
- Lütuf, iyilik.
- İyilik, lütuf, bağışlamak.
- Beneficence.
- Benefaction.
- Boon.
ihsanat
- (İhsan. C.) İhsanlar, lütuflar.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.