ihsane ne demek?
Kökeni: Arapça
- Güzel bilmek, güzel eylemek.
- İyilik etmek, bağışlamak.
- Cömertlik yapmak.
ihsanen
- İhsan suretiyle. Bağışlayarak, lütuf ve iyilik ederek.
ihsan
- İyi niyet ve ihlasla, bütün işlerin en hayırlısını ve en güzelini en iyi şekilde yapma.
- Bağışlanan şey, kayra, lütuf, inayet, atıfet.
- Karşılık beklemeden yapılan yardım, iyilik.
- Bağışlama, bağışta bulunma.
- İyilik etme, iyi davranma.
- Lütuf, iyilik.
- İyilik, lütuf, bağışlamak.
- Beneficence.
- Benefaction.
- Boon.