ihracat aleyhine eğilim ne demek?
- Bk. dışsatım karşıtı eğilim
dışsatım karşıtı eğilim
- Genellikle dışalım ikamesine dayalı sanayileşme stratejisini benimseyen ülkelerde dışsatıma yönelik üretimin ikinci planda kalması.
- Bias against exports.
ihracat aleyhine çarpıklık
- Bk. dışsatım karşıtı eğilim
ihracat
- Bir ülkenin ürettiği malları başka bir ülkeye veya ülkelere satması, dış satım
- Bk. dışsatım
- Bk. mal çıkışı
- (İhrac. C.) Memleketteki fazla malı başka memlekete göndermek, satmak.
- Export.
- Exportation.
- Exports.
- Exportation dışsatım.
- Exporting.
- Outward trade.
eğilim
- Bireyin belli bir görüş, kanı, tutum ve davranışa olan yatkınlığı; yetenek ve beceri kazandıran bir ilgi alanına olan yakınlığı. (İng: tendency)
- Bir şeyi sevmeye, istemeye veya yapmaya içten yönelme, meyil, temayül
- Para piyasalarında zamanla oluşan değişim, alım satım işlemleriyle ilgili iniş çıkış seyri.
- Bir nesneye, bir varlığa karşı duyulan duyguların belirlediği tutum; duyguların etkisiyle belli bir ereğe girişme isteği. // Ahlâk felsefesinde Kant "eğilim ahlâkı"nın karşısına kendi "ödev ahlâkı"nı koyar. Oysa, örneğin Schiller ödev veeğilimin uyumunu ülkü olarak görür.
- Bir tesadüfi değişkene ait değerlerin, belli bir zaman döneminde oluşan bir yöndeki hareketi.
- Inclination.
- Obliquity.
- Aptitude.
- Bias.
- Squint.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ihracat aleyhine çarpıklıkihracatihracat çarpanıihracat dövizini kullanma hakkıihracat etiketiihracat eviihracat faktoringiihracat gümrüğüihracat gümrük resmiihracat gümrük vergisiihracihraihrabaleyhine çevirmekaleyhine dönmealeyhine dönmekaleyhine etkilemekaleyhine kanun yollarına müracaat olunan kararlaraleyhindealeyhinde dava açılabiliraleyhinde konuşmakaleyhinde konuşulamazaleyhinde olmakaleyhim, aleyhimaaleyhaleyhdaraleyhe alınan tedbiraleyhe dönen durumaleyhe dönmek