işte mesele bu ne demek?
- That's the point.
işte
- Bir şey gösterilirken veya bir şeye işaret edilirken söylenen bir söz, aha, ahacık.
- Anlatılan bir sözün sonucuna gelindiğini gösterir
- Anlatılan şeye dikkat çekmek için kullanılan bir söz
- At work.
- Here.
- Here is.
- There.
- Here!.
- Here it is!.
- Here you are!.
işte bagaj kartım
- Here is my claim tag.
mesele
- Sorun
- Güç iş
- Problem.
- Sorun.
- Gölgelik.
- Düşünülecek iş ve husus. Halledilmesi lazım iş. Ehemmiyetli iş. (Osmanlıca'da yazılışı: mes'ele)
- Bk. sorun
- Matter.
- Problem.
- Question.
bu
- Koku
- Yerde, zamanda veya söz zincirinde en yakın olanı gösteren bir söz.
- En yakında bulunan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılan bir söz.
- Bk. bromourasil
- Present.
- This.
- Quod.
- Such.
- That alters matters.
- Abbreviation for bushels.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
işteişte bagaj kartımişte kullanmaişte masanızişte o kadariştekişten artmaz, dişten artarişten atılmaişten atılmakişten atmaiştahiştah açıcıiştah açıcı içkiiştah açıcı yiyecekiştah açıcılarmeselemesele açık değilmesele çıkarmakmesele halloldumesele yapmadanmesele yapmakmesele yokmeselei hilafiyemeselei müstehhiremeselenmeselmesel niteliğindemesel olmakmeselamesela şahzade