mesela ne demek?
- Söz gelişi.
Mesela hep aynı saatlerde telefon çalardı.
E. Şafak - Misal olarak, söz gelişi, şunun gibi, örnek tarzında.
- For instance.
- For example.
- Par exemple.
söz
- Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil
- Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük.
- Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi
- Kesinlik kazanmayan haber, söylenti.
- Bir işi yapacağını kesin olarak vadetme.
- Müzik parçalarının yazılı metni, güfte.
- Wordy.
- Word.
- Saying.
- Expression.
mesela şahzade
- Padişah evladı. (Osmanlıca'da yazılışı: meselâ: şah-zade (şehzade))
mesel
- Örnek alınacak söz
- Atasözü.
- Eğitici hikâye veya masal.
- Bk. maksim
- Bir umumi kaideye delalet eden meşhur söz. Ata sözü. İbretli ve küçük hikaye.
- Proverb.
- Saying.
- Similitude.
- Parable.
- Leper.