içerlemek ne demek?
- İçin için öfkelenmek.
Ufak çocukların cigara yakmak için yanaşmalarına içerlemişimdir.
S. F. Abasıyanık - Kırılmak, alınmak.
- To be angry at sb without showing it.
- Resent.
için
- Amacıyla, maksadıyla
- Sebep ve sonuç belirten bir söz
- -dan / -den dolayı, ... -dan / -den ötürü
- Özgü, ayrılmış.
- Düşüncesince, kendince, göre
- Hakkında
- Oranla, göz önünde tutulursa.
- Karşılığında, karşılık olarak.
- In the cause of.
- So as to.
içerleme
- İçerlemek işi.
- Resentment.
- Annoyance.
içerlememek
- (neg. form of içerlemek) be hurt, resent, take umbrage at, bridle up, be in a huff.