içerlek ne demek?
- Yanındakilerden daha içeride, daha geride bulunan
İçerlek birahanenin uzun koridorunda kendimi çok yabancı buldum.
P. Safa - İçine çökmüş, derinde olan
Siyah oyuklarında içerlek gözleri sağa sola çevrildi.
P. Safa - T. Dip, kuytu yer. Çıkmaz.
- Indented.
- Sitting back from sth.
içerle
- [içerlemek] be hurt, resent, take umbrage at, bridle up, be in a huff.
içerleme
- İçerlemek işi.
- Resentment.
- Annoyance.