hoşaflık ne demek?
- Hoşaf yapmaya ayrılmış veya elverişli.
- Güçsüzlük, dermansızlık.
hoşaf
- Şekerli suda, bütün veya dilimler hâlinde kaynatılmış meyve, komposto.
- Compote.
- Stewed fruit.
hoşaf gibi
- Çok yorgun.
- Exhausted, tired out, worn-out, dead-beat, all in, buggered.