hoşaf gibi ne demek?
- Çok yorgun.
- Exhausted, tired out, worn-out, dead-beat, all in, buggered.
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
- Galore.
- Great.
- Handsome.
- Infinite.
- Like blazes.
- Perfectly.
- Power of.
- Profu.
hoşaf
- Şekerli suda, bütün veya dilimler hâlinde kaynatılmış meyve, komposto.
- Compote.
- Stewed fruit.
hoşafın yağı kesilmek
- Bozulmak, bir cevap bulamamak, mahcup olmak.
gibi
- ...-e benzer
- O anda, tam o sırada, hemen arkasından.
- İmişçesine, benzer biçimde
- ...-e yakışır biçimde.
- Like.
- Kind of.
- Something like.
- Fashion.
- Such as.
- Wise.