hepsi satılmak ne demek?

  1. (en)Be sold out.

be

  1. Berilyum elementinin simgesi.
  2. Türk alfabesinin ikinci harfinin adı, okunuşu.
  3. "Ey, hey, yahu" anlamlarında bir seslenme sözü
  4. (en)Been.
  5. (en)Goddamn.
  6. (en)Onside.
  7. (en)Underarm.
  8. (en)To make the action of a verb particular or definite; as, beget ; beset.
  9. (en)Spend or use time; 'I may be an hour' work in a specific place, with a specific subject, or in a specific function; 'He is a herpetologist'; 'She is our resident philosopher' have the quality of being; ; 'John is rich'; 'This is not a good answer' have life, be alive; 'Our great leader is no more'; 'My grandfather lived until the end of war' be identical to; be someone or something; 'The president of the company is John Smith'; 'This is my house' occupy a certain position or area; be somewhere; 'Where is my umbrella?' 'The toolshed is in the back'; 'What is behind this behavior?' to remain unmolested, undisturbed, or uninterrupted -- used only in infinitive form; 'let her be' happen, occur, take place; 'I lost my wallet; this was during the visit to my parents' house'; 'There were two hundred people at his funeral'; 'There was a lot of noise in the kitchen'.
  10. (en)The two-character ISO 3166 country code for BELGIUM.

hepsi

  1. Bütünü, tamamı, tümü, cümlesi, hep
  2. (en)All of.
  3. (en)In all.
  4. (en)All of them.
  5. (en)All of it.
  6. (en)The whole shebang.
  7. (en)All and sundry.
  8. (en)The lot.
  9. (en)Total.
  10. (en)Entire.

hepsi bir

  1. (en)All the same.

satılmak

  1. Satma işi yapılmak
  2. Para veya çıkar karşılığı, gizlice karşı tarafa hizmet etmek.
  3. (en)Sell.
  4. (en)To be sold.
  5. (en)To sell.
  6. (en)To sell oneself traitorously to.
  7. (en)To sell out to.
  8. (en)Vend.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

hepsihepsi birhepsi birden sahneden çıkarhepsi birliktehepsi bu kadarhepsi bu kadar teşekkürlerhepsi martavalhepsindehepsinden iyihepsinihephep aynı tür rolleri vermekhep beraberhep beraber şarkı söylemehep bir ağız olmaksatılmaksatılmasatılma şansısatılmadan eskiyensatılmamaksatılabilecek bir şeysatılabilirsatılabilirliksatılabilmesatılacak malsatısatıasatıbeysatıcısatıcı ağzı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın