hatta kal ne demek?
- Held the line
held
- Hold.
- Tutmak, kavramak, tıkamak, kaldırmak, el koymak, alıkoymak, gözaltına almak, devam etmek, almak, barındırmak, muhafaza etmek, karara bağlamak, çekmek, dayanmak, sadık kalmak, geçerli olmak, durmak
hatta açilma
- Hit on the line
hatta daha iyisi
- Even better.
kal
- Bir alaşımdaki madenlerin erime derecesi farkından yararlanarak bunları birbirinden ayırma işlemi.
- Söz, lakırtı, laf.
- Kalori.
- (A, uzun okunur) Söz.
- Bir şeyi kökünden çekip koparmak.
- Hover over.
- Strife.
- Word.
- Talk.
- Used in.