hatiplik taslamak ne demek?
Mouth
mouth
- Giriş yeri
- Ağız
- Tane tane söylemek, geme alıştırmak, dudak bükmek
- Kelimeleri çiğneyerek konuşmak
- Hatiplik taslamak
- Geme alıştırmak(atı)
- Ağız, akarsuyun denize/göle döküldüğü yer.
- Ağız gibi şey
- Haliç, boğaz
- Surat buruşturma
hatiplik
- Hatip olma durumu
Oratory.
Power of elocution.
Preaching.
Eloquence.
hatiplere özgü
Oratorical.
taslamak
- Kendinde olmayan bir değeri varmış gibi göstermek
- Taşçılıkta bir taşın kaba bölümlerini, çıkıntılarını almak.
- Ciltçilikte hazırlanmış kitap kapağının cilt beziyle kaplanması ve kapağın yan kâğıdıyla birleştirilmesi.
- Gözetlemek, gizlice izlemek.
To make others think one is (sth one is not.
To act as if one were (sth one is not.
Affect.
Play act.
Pretend.
Profess.