taslamak ne demek?
- Kendinde olmayan bir değeri varmış gibi göstermek
Düne kadar kibir onların, büyüklük taslamak onların.
N. Cumalı - Taşçılıkta bir taşın kaba bölümlerini, çıkıntılarını almak.
- Ciltçilikte hazırlanmış kitap kapağının cilt beziyle kaplanması ve kapağın yan kâğıdıyla birleştirilmesi.
- Gözetlemek, gizlice izlemek.
To make others think one is (sth one is not.
To act as if one were (sth one is not.
Affect.
Play act.
Pretend.
Profess.
taslama
- Taslamak işi.
Assumption, masquerade.
taslamamak
(neg. form of taslamak) assume, affect, pretend to, dissimulate, pose, posture, put it on.