hasıl olan kanaat ne demek?
- Elde edilen bulgu ve tespitler sonucunda oluşan, ortaya çıkan sonuç.
hasıl
- Olan, ortaya çıkan; görünen.
- Olan, ortaya çıkan, görünen.
- Peyda olan. Husule gelen. Çıkan, meydana gelen. (Osmanlıca'da yazılışı: hâsıl)
- Sığır buzağısı. (Osmanlıca'da yazılışı: hasîl(e))
Size, slashing product.
Result.
Effect.
Produced.
Growing.
hasıl etmek
- Ortaya çıkarmak
olan
- Olmak eyleminin şimdiki zaman ortacı.
Pron. one.
kanaat
- Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum.
- Kanma, inanma.
- Kanış, kanı, inanç, düşünce
- Kanı.
- Aç gözlü olmayıp hırs göstermemek. Kısmetinden fazlasına göz dikmemek. Helal ile yetinip haramı istememek. Az şeyi de olsa kısmetine razı olmak.(Semere-i sa'yine ve kısmetine rıza kanaattir, meyl-i sa'yi kuvvetlendirir. Mevcuda iktifa dunhimmetliktir. M.) (Bak: Himmet)
Opinion.
Reading.
Conviction.
Feeling.
Idea.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hasılhasıl etmekhasıl olmakhasılahasılathasılat kirasıhasılat oranıhasılat sayılmayan gelirlerhasılat yönetimihasılatı safiyehasıhasıbhasıdhasıfhasıfaneolanolan bitenolan olduolana aykırı koşullu önermeolanakolanak irdelemesiolanak sağlamakolanak tanımakolanak verenolanak vermekolaola kiolabildiğinceolabildiğince çabukolabildiğince faydalanmak