hareket etmek ne demek?
- Vücudu oynatmak, kıpırdatmak veya kımıldamak, devinmek.
- Yola gitmek, yola çıkmak
Ne vakit hareket edeceğiz, Kenan? Yarın mı?
Ö. Seyfettin - Davranmak
İnsan bu kadar ölçülü hareket eder mi, edemez mi?.
H. E. Adıvar - Sürekli
Romanyalılar ve Macarlarla harp daimî bir hâl almıştır.
F. R. Atay - Devinmek.
- Bk. devinmek
- Get under weigh.
- Behave.
- Conduct.
- Depart.
- Move.
- To act.
- To behave.
- To move.
- Budge.
- Evolve.
- Exercise.
- Travel.
devinmek
- Vücudu oynatmak veya kıpırdatmak, kımıldanmak, hareket etmek.
- Bir cismin, bir noktaya göre, yeri veya durumu değişmek, hareket etmek.
- Bir cismin başka bir cisme ya da cisimlere göre yer değiştirme eylemi.
- To move.
- Move.
- Être en mouvement, se mouvoir
hareket etme
- Moving.
hareket etmemek
- Stand still, hold still, be at a standstill, steady.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hareket etmehareket etmemekhareket etmeyinhareket ethareket ettiricihareket edebilenhareket edebilir bariyerhareket edebilirlikhareket edenharekethareket alanıhareket anahtarihareket analizihareket anlayışıhareket bilimihareket çözümlemesihareket dairesihareket dingilihareket dosyasıharekeharekelemeharekelemekharekeliharekesizetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme