hanger on ne demek?

  1. Ahtapot
  2. Hayran
  3. İzleyici
  4. Beleşçi, asalak
  5. Dalkavuk

ahtapot

  1. Kafadan bacaklılardan, dokunaçlı bir mürekkep balığı türü (Octopus).
  2. Genellikle burun zarı üzerinde çıkan bir çeşit ur, polip
  3. Yumuşakçalar (Mollusca) dalının, kafadan ayaklılar (Cephalopoda) sınıfından, sekiz kollu, kısa ve yuvarlak vücutlu türleri olan bir cins.
  4. Fr. Çok ayaklı, kafadan bacaklı bir nevi deniz hayvanıdır ve yakaladığı canlı hayvanı kıstırıp kanını emer.
  5. Yumuşakçalar (Mollusca) şubesinin, kafadan ayaklılar (Cephalopoda) sınıfından, sekiz kollu, vücutları kısa ve yuvarlak olan bir cins.
  6. (en)Octopod.
  7. (en)Devil-fish.
  8. (en)Polyp.
  9. (en)Hanger-on.
  10. (en)Devilfish.

hanger

  1. Askı, askı kancası
  2. Çengel
  3. Elbise askısı
  4. Oto makas köprücüğü
  5. Asan kimse, asıcı kimse.
  6. Askı, çengel, duvar kağıdı ustası, kemere asılan kama, avcı bıçağı

hangeron

  1. Tufeyli, çanak yalayıcı kimse, slang beleşçi kimse.

on

  1. Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
  2. Bu sayıyı gösteren 10, X rakamlarının adı.
  3. Dokuzdan bir artık.
  4. Ketonları gösteren son ek, propanon (dimetil keton): 2-bütanon (etil metil keton) gibi.
  5. (en)-one.
  6. (en)Deca-.
  7. (en)In progress; proceeding; as, a game is on.
  8. (en)In operation or operational; 'left the oven on'; 'the switch is in the on position' planned or scheduled; 'the picnic is on, rain or shine'; 'we have nothing on for Friday night' indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?' in a state required for something to function or be effective; 'turn the lights on'; 'get a load on'.
  9. (en)With a forward motion; 'we drove along admiring the view'; 'the horse trotted along at a steady pace'; 'the circus traveled on to the next city'; 'move along'; 'march on'.
  10. (en)Indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?'.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

hangerhangeronhangedhanghang abouthang aroundhang backhang behindhanhan gibihan görünüşühan hamam sahibihan kapısından teğelti atmakonon a charge of murderon a daily basison a full stomachon a givenon a given dayon a knife edgeon a large scaleon a lineon a major scaleoo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın