hang ne demek?
- Asmak
- Asarak idam etmek.
- Asılmak, asılı olmak
- Sarkıtmak
- İpe çekmek
- Anlam, mana, kullanılış tarzı
- Duruş, döküm (etek, perde)
- Sarkma, asılış
- Takmak
- Eğmek (baş)
- Kaplamak, yapıştırmak
- Engellemek, mani olmak (jüri kararı)
- Sallanmak, sarkmak
- Bağlanmak, dayanmak
- Bağlı olmak
- Eğilmek, batmak
asmak
- Bir şeyi aşağıya sarkacak biçimde bir yere iliştirip sarkıtmak
- Üzerine takınmak, kuşanmak.
- Bir kimseyi boğazından ip vb. geçirip sallandırarak öldürmek, idam etmek.
- Gitmek zorunda olunan bir yere özürsüz gitmemek
- Görevi olan bir işi özürsüz yapmamak.
- Hang up.
- Suspend.
- Hang.
- Neglect.
- Drape.
hang about
- Aylak aylak dolaşmak, gezinmek, sallanmak, üşenmek, beklemek
hang around
- Aylak aylak dolaşmak, gezinmek, sallanmak, üşenmek, beklemek