handset on hook ne demek?
- Ahize Kaldırılmış
ahize
- Telefonda seslerin duyulduğu ve iletildiği parça
- Bk. almaç
- Fiz : Elektrik enerjisini mekanik enerjiye çeviren alet. (Osmanlıca'da yazılışı: âhize)
- Handset.
- Receiver.
- Receiving set.
- Transmitter.
- Receiver almaç.
handset
- Telefon makinası .
- Telefon ahizesi, ahize
handsel
- Uğur hediyesi, şans hediyesi, siftah, pey akçesi, ilk taksit
- Siftah
- (ed, ing veya led, ling) uğur getirmesi için verilen hediye
- Ilk taksit
- Pey
- Siftah ettirmek
- Pey vermek
- Yeni yapılan bir işin veya yeni alınan bir şeyin şerefine ziyafet vermek .
on
- Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
- Bu sayıyı gösteren 10, X rakamlarının adı.
- Dokuzdan bir artık.
- Ketonları gösteren son ek, propanon (dimetil keton): 2-bütanon (etil metil keton) gibi.
- -one.
- Deca-.
- In progress; proceeding; as, a game is on.
- In operation or operational; 'left the oven on'; 'the switch is in the on position' planned or scheduled; 'the picnic is on, rain or shine'; 'we have nothing on for Friday night' indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?' in a state required for something to function or be effective; 'turn the lights on'; 'get a load on'.
- With a forward motion; 'we drove along admiring the view'; 'the horse trotted along at a steady pace'; 'the circus traveled on to the next city'; 'move along'; 'march on'.
- Indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?'.
hook
- Kancayı takmak, yakalamak
- Takmak
- Bükmek, kroşe vurmak
- Çalmak, aşırmak
- Çengelle tutmak, çengellemek
- Kanca, çengel
- Kopça
- Orak
- Çengel gibi kıvrılmış şey
- Akarsuyun çengel şeklinde kıvrılan kısmı
Türetilmiş Kelimeler (bis)
handsethandselhandsellhandsellerhandsewnhandshands breadthhands downhands imbued with bloodhands offhandhand and foothand and glovehand and hearthand annotationonon a charge of murderon a daily basison a full stomachon a givenon a given dayon a knife edgeon a large scaleon a lineon a major scaleoo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak