hafız ne demek?
Kökeni: Arapça
- Kur'an-ı Kerim'i tamamen ezbere okuyan.
- Kur'an'ı bütünüyle ezbere bilen kimse.
- Bir şeyi anlamadan ezberleyen kimse.
- Osmanlıca'da yazılışı: hafîz.
- Muhafaza eden, muhafız.
- Koruyan, saklayan.
- Ezberleyen.
- Grind.
- Swot.
- One who has memorized the Koran.
hafız ı kütüp
- Bkz. kitaplıkbilimcİ.
- Keeper of the books.
hafıza
- Bilgisayar ve telefon gibi elektronik aletlerde verilerin depolandığı kısım
- Osmanlıca'da yazılışı: hâfıza.
- Ezberleme kuvvesi.
- Kuvve-i hafıza.
- Bellek, öğrenilen şeyleri akılda tutma.
- Bk. bellek
- Yaşantıları, öğrenilen konuları bilinçli olarak akılda tutma, saklama gücü, bellek
- Kur'an'ı Kerim'i başından sonuna kadar ezberlemiş olan kadın.
- Muhafaza eden.
- Mnemonic.