hafız ı kütüp ne demek?
- Bkz. kitaplıkbilimcİ.
- Keeper of the books.
kitaplıkbilimci
- Kitaplıklarda işlerin yürütülmesini sağlayan, kitaplıkbilim öğrenimi görmüş kimse, kütüphaneci.
- Kitaplıklarda her türlü işin yürütülmesini sağlayan, kitaplıkbilim öğrenimi görmüş kişi.
- Librarian.
hafız
- Osmanlıca'da yazılışı: hafîz.
- Kur'an'ı bütünüyle ezbere bilen kimse.
- Bir şeyi anlamadan ezberleyen kimse.
- Koruyan, saklayan.
- Ezberleyen.
- Kur'an-ı Kerim'i tamamen ezbere okuyan.
- Muhafaza eden, muhafız.
- Grind.
- Swot.
- One who has memorized the Koran.
hafıza
- Bilgisayar ve telefon gibi elektronik aletlerde verilerin depolandığı kısım
- Osmanlıca'da yazılışı: hâfıza.
- Ezberleme kuvvesi.
- Kuvve-i hafıza.
- Bellek, öğrenilen şeyleri akılda tutma.
- Bk. bellek
- Yaşantıları, öğrenilen konuları bilinçli olarak akılda tutma, saklama gücü, bellek
- Kur'an'ı Kerim'i başından sonuna kadar ezberlemiş olan kadın.
- Muhafaza eden.
- Mnemonic.
ı
- İzolösin amino asit.
- Hipoksantin.
- İyot.
- İnozin.
- İyonik kuvvet.
- Elektrik akımı.
- İyodun simgesi.
- Eylemsizlik momenti.
- İyonik şiddet.
- I-, iyodür iyonunun simgesi. (II)